Teknolojik Kesintinin Startup’lar Üzerindeki Etkisi Nedir?

Teknolojik kesinti startuplar üzerinde ciddi etkiler oluşturur. Özellikle piyasa koşullarında değişen rekabet ortamında teşviklerin de etkisiyle yeni pazar alanları oluşur. Teknolojik kesinti startupların gelişerek büyümesinde öneme sahiptir.

Gelenekselleşmiş iş modellerinden çıkarak teknolojik gelişmelere kapı aralayan yeni dönemde yeni iş alanları da öne çıkarılır. Yenilenen teknoloji ile birlikte süreçte verim artarken maliyetler aynı oranda düşer. Fiyatların rekabetçi bir ortamda müşteriye sunulması mümkün hale gelir.

Teknolojik kesinti özellikle pazarlama alanında değişikliklere sebep olur. Startup’çının hedef kitleye dönük faaliyet alanını genişletirken dijital medyada pazarlama araçlarının daha da yaygınlaşması mümkün hale gelir.

Çözüm sürecine daha hızlı tepki alınan bir dönemde güçlü alternatiflerin ortaya çıkması risklere de kapı aralar. Yenilenen bu döneme alışabilmek epey zaman alabilir. Var olan iş koşullarındaki değişim farklı yatırım kaynakları gerektirebilir.

Hızla artan rekabet ortamındaki teknolojik değişimler her ne kadar avantajlı görülse de bazı startuplar bu süreçte farklı engellerle karşılaşabilir. Teknolojik kesintiler bu yönüyle startuplar üzerinde hem olumlu hem de olumsuz etkilere sahiptir.

Teknolojik Kesinti Startup’lar İçin Nasıl Fırsatlar Oluşturur?

Teknolojik kesinti startuplar için nasıl fırsatlar oluşturur? sorusuna yanıt verebilmek için teknolojik kesintinin ne olduğunu bilmek gerekir.

Dijitale dönük teknolojilerin yeni mevcut koşullarda baştan aşağı değişmesi eskinin yıkılarak yeni bir hizmetin ortaya çıkması anlamına gelir. Yıkıcı teknoloji denildiğinde akla mobil internet ağları, robotik, 3 boyutlu yazıcılar, otonom araç sistemleri veya bulut teknolojisi örnek olarak gösterilebilir.

Gelenekselleşmiş tek tip saatlerin yıllar içinde evrilerek yerine akıllı saatlere bırakması yıkıcı teknoloji örneğidir. Peki bu durum startupları nasıl etkiler? Teknolojik yıkım endüstri açısından sektörde kökten değişimi tetikler. Bu durum startuplar için farklı fırsatlar oluşturur.

Örneğin; yeni pazar alanları kurulur. Büyüyen ve gelişen dünya düzenine ayak uyduracak yenilikçi sistemlerle pazar payı daha da genişletilebilir. Teknolojik yıkım doğrultusunda yeni ihtiyaçlar oluşur.

Var olan çözümleri daha verimli ve etkin kullanabilmeyi sağlayacak yeni pazar alanları meydana gelir. Startupların hızla büyüme sergilemesi yeni teknolojilerin benimsenmesi ile birlikte daha büyük fırsatlar sunar.

Teknolojik yeniliklerle bağlantılı olarak maliyetlerde düşüş başlar. Rekabet ortamında sunulan hizmetten daha fazla kâr elde edilebilir. Gelenekselleşmiş firmaların yenilenen teknoloji çağına ayak uydurması zorken startuplar bu sürece daha esnek şekilde yaklaşabilir.

Klasik iş koşulları ortadan kalkarken yeni iş modelleri piyasaya sürülür. Başarı yolunda daha hızlı büyüme fırsatı sunar.

Bozulan Sektörlere Girmenin Zorlukları Ve Riskleri Nelerdir?

Bozulan sektörlere girmenin zorlukları ve riskleri bulunur mu? Öncelikle değişen şartlara bağlı olarak risklerin varlığı kaçınılmazdır.

Belirsizlik dönemleri ile dolu yenilenme sürecinde oluşan talebe doğru cevabı verebilmek başlangıçta oldukça zor olabilir. Yeni dönemin tamamen deneme yanılma süreci olarak değerlendirilmesi zorlukları daha rahat aşabilmeyi sağlar.

Bozulan bir sektöre giriş yapmak maliyetleri arttırmak demektir. Yenilenen teknolojiye ayak uyduracak gelişmelerin sektöre entegre edilmeye çalışılması ve müşteri memnuniyetinin dikkate alınması hem zaman ve emek hem de maddi yatırımlarda kayıpları beraberinde getirir.

Geleneksel sektörlere olan talep azaldıkça yeni teknolojili iş modellerine başlayan yönelim projelerin hayata geçirilebilmesi için ek yatırım kaynaklarına ihtiyaç oluşturur.

Bozulan sektöre giren girişimci aslında daha önceden iyi bir temel oluşturmuş, güçlenmiş ve köklü rakiplere sahip piyasanın içinde ayakta kalmaya çalışır.

Bu durumda agresif piyasaya karşı kendini var edip yeniden güncelleyebilmesi için aldığı her yeni hamlede bu güçlü rakiplerin engeli ile karşılaşır.

Sonuç olarak; deneme yanılma sürecinde belirsizliğin hakim olduğu bir ortamda hem vakit hem de nakit kaybı yaşanması mümkün görülür.

Teknolojik Kesintilerden Yararlanan Startup’lara Örnek Olaylar Sunabilir misiniz?

Teknolojik yıkımlardan yararlanan startuplara ilişkin örnek olaylar bulunmaktadır. Geçmişte de günümüzde de teknolojik yıkımdan faydalanarak kendini var eden startuplar oldukça geniştir.

Ancak temsili bir örnek vermek gerekirse; günümüzde global çaplı bir endüstriye dönüşen Uber sektörü teknolojik yıkımdan faydalanan bir startup girişimidir.

Büyük şehirlerde daha çok öne çıkan taksi hizmeti mobil uygulama üzerinden sunulur.

Sürücü ile müşteriyi zahmetsiz bir uygulama üzerinden bir araya getiren bu girişim dünya çapında büyük ses getirmiştir. Amerikanın Kaliforniya eyaletinde kurulan bu şirket araç çağırma olarak başlattığı girişimini şimdilerde yemek ve paket teslimi gibi farklı ayrıcalıklarda sunmaktadır.

Yenilikçilik Merkezleri Ve Teknoloji Ekosistemlerin Startup Başarısında Rolü

Yenilikçilik merkezleri ve teknoloji ekosistemleri startup başarısında oldukça etkilidir. Özellikle startuplara üretim alanı sunulması ve altyapı kaynakları oluşturması açısından maliyetleri azaltıcı bir rol üstlenir.

Yeni girişimlere kapı aralayan ve sektörde büyümeyi sağlayan altyapı kaynakları oluşturur. Yenilikçilik merkezleri yatırım fırsatı da sunar. Melek yatırımcılar sayesinde sermaye arayışında olan startuplar için ek destek alanı oluşur.

Teknoloji ekosistemleri yeni fikir veya projenin hayata geçirilmesi için gerekecek sermayeye ulaşmakta kurtarıcı rol üstlenir. Yenilikçi merkezler sayesinde farklı sektörlere adım atabilmek ve bu alanda daha çok işbirlikçi kazanabilmek kolaylaşır.

Yeni iş fırsatlarının yanı sıra aynı sektörde farkındalık oluşturmak isteyenlerle bir araya gelinebilir ve bu yönde daha hızlı bir büyüme sergilenebilir. Rekabet ortamında her fikrin endüstriyel standartlarda yükselmeye katkı sunduğu da göz ardı edilmemelidir.

Hem ulusal hem de uluslararası camiada startupçının söz sahibi olabilmesini sağlarken daha çok fark edilmesine fırsat sunar.

Startup’lar Nasıl Çevik Kalır Ve Hızlı Teknolojik Değişimlere Nasıl Uyum Sağlayabilir?

Startup’lar nasıl çevik kalabilir? Hızla değişen teknolojik gelişmelere nasıl ayak uydurabilir? Startupların çevikliğini koruyabilmesi ve rekabet ortamında uyum sağlayabilmesi için teknoloji trendleri gerekli fırsatı sağlar.

Değişen teknolojiyi yakından takip edip buna uyum sağlamaya çalışan her startup rekabet üstünlüğü kazanır. Teknolojik değişim sürecine ayak uydurmak isteyen firmaların çalışanlarını eğitimden geçirmeleri, sürekli gelişim anlayışı ile yeniliklere adapte hale getirmeleri de önemlidir.

Değişen teknolojiye uyum sağlamayı destekleyecek deneme yanılma yöntemlerine dikkat etmek gerekir. Amaç yeni fikirleri ortaya koyarken hızla testini gerçekleştirip işe yarar olup olmadığını sorgulamak ve gelişim yolunda bir sonraki denemeye hazır olmaktır.

Elbette ki bu süreçte değişen pazar koşuluna adapte olmak isteyenlerin daha esnek bir iş modeli benimsemesi gerekir. Yeniliklere açık her türlü değişime ayak uydurabilecek bir prensibi benimseyen iş modelleri bu süreçte daha avantajlı hale gelir.

Özellikle müşterinin var olan ihtiyacını karşılayabilecek her türlü yeniliğe açık olmak değişim sürecinde koşulları şirketin lehine oluşturmayı sağlayacak en önemli adım olarak görülmelidir.

Teknolojik gelişmelere ve değişime açık olan her startupçı işin ortaya konduğu süreçte daha çok verim elde edebilir. Maliyetleri düşürerek verimi arttırmak isteyenlerin mevcut koşulları ihtiyacı karşılamaya yönelik güncellemesi hedefe yönelik doğru bir sistem oluşturmak için değerlidir.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN