Doğru Hisse Senedi Seçimi İçin Bilmeniz Gerekenler

Doğru bir hisse senedi seçimi için yatırımcının bilmesi gereken bazı püf noktalar bulunur.

Sanıldığının aksine seçim sırasında sadece fiyatların yükselip alçalmasına odaklanmamak gerekir. Kişinin seçim sırasında aslında yatırım yapacağı şirketin iç dinamiklerine ve dış faktörlerine odaklanması gerekir.

Bu süreçte dikkat edilmesi gereken en önemli konu şirketin finansal sağlığıdır. Şirketin tüm bir yıla ait geçmiş bilanço kayıtları başta olmak üzere şirkete giren nakit akışını da doğrudan takip etmek gerekir.

Şirketin özkaynakları başta olmak üzere gelir üzerindeki net kara da odaklanmak gerekir. Şirkete ait genel borçluluk durumu, öz kaynakların kullanımı başta olmak üzere genel kar marjını da gözden kaçırmamak gerekir.

Analiz sürecinde şirketin büyüme vadeden potansiyelini ve geçmiş büyüme performansını da göz ardı etmemelidir.

Şirket seçilirken tecrübesine odaklanmakta bir tercih sürecidir. Şeffaf ve sürdürülebilir bir politika izliyor mu? Bu sorunun cevabına odaklanmak gerekir.

Uzun vadede güvenilirliği düşünülmeli ve itibarı yüksek bir şirkete yatırım yapmaya çalışılmalıdır. Sürdürülebilir bir yönetim süreci aslında piyasada daha hızlı varolabilmeyi sağlar bu ayrıntıyı da gözden kaçırmamak gerekir.

Hissenin fiyatı ve kazancına kıyasla oranı, ucuz olup olmadığı gibi etkenlere de dikkat edilmelidir. Hisselerin piyasa değeri, sektörel olarak piyasalara etkilerine odaklanmalıdır. Enflasyon oranları, döviz kuru faktörü, faiz oranları da hisse fiyatını doğrudan etkileyen bir faktördür.

Hisse Senedi Seçimi Yaparken Hangi Kriterler Önemlidir? 

Hisse senedi seçimi yaparken kriterler

Doğru hisseyi seçmek yatırımda en önemli temel kriterdir. Bu seçim sürecinde bazı kriterleri göz önüne almak gerekir. Yatırımcı finansal açıdan öne çıkan göstergeleri değerlendirerek şirketin nakit karına odaklanmalıdır.

Şirketi ait gelir gider tablosu incelenmeli, nakit çizelgesine bakılmalı, kar marjı ve borçları gibi mali verilerine odaklanmalıdır. Net kar veya borç sermayesi adı verilen göstergelere daha dikkatle yaklaşmak önemlidir.

Hisse senedi seçimi sırasında CEO’nun yönetim geçmişini de gözden geçirmek önemlidir. Uzun vadeli yatırım hedefi ile yola çıkan yatırımcının stratejik olarak CEO’nun şirket yönetimini gözden geçirmesi gerekir.

Şirketin yoğun olarak faaliyet göstermiş olduğu alanlar incelenebilir. Sektörel büyümeyi daha net görebilmek için bu potansiyele odaklanmak gerekir. Risk ve rekabetin tek tek analiz edildiği bir sürecin sonunda ancak doğru bir çıkarıma varılabilir. 

Şirketin net karını anlamayı ve geleceğe dönük potansiyeli keşfedebilmek içinde bazı ayrıntılara dikkat etmek gerekir.

Fiyat kazanç oranı ile piyasa değerini doğru anlayarak sektördeki şirketlerle karşılaştırma yapmak gerekir. Sayısal olarak değerlendirilen verilerden elde edilen sonuçlarla ancak doğru bir yola varılabilir. 

Şirketin çevresel olarak inovatif yaklaşımına da doğru ölçüde yaklaşmak gerekir. Sürdürülebilir bir çevre için sosyal ve özellikle yönetişimsel kriterlerin uygunluğuna dikkat etmek gerekecektir.

Uzun vadeli bir yatırımcının gelecek vadeden ve özellikle sürdürülebilir altyapıya sahip olan şirketlerin hisselerine yönelmesi değerlidir.

Temel Analiz İle Sağlam Hisse Senedi Seçimi Nasıl Yapılır?

Temel analiz tekniğini kullanarak sağlam hisse senedi seçimi yapabilmek için derin bir analiz süreci gerekir.

Bu süreçte önemli olan temel ve teknik bilgilere tam anlamıyla hakim olabilmektir. Temel analiz sürecinde değerlendirilmesi gereken bazı unsurlar bulunur. Öncelikle yatırımcının bilanço incelemesini sağlıklı şekilde tamamlaması gerekir.

Şirketin kendine ait varlık bilgisi, net kar oranı veya faaliyet karını bilmek gerekir. Tüm bu veriler analiz edildikten sonra şirket istikrarına göz atmak gerekecektir. Şirketin kişisel borçları kontrol edilebilir bir seviyede mi? Faaliyetlerinde istikrarı ne durumda? sorularının yanıtı aranmalıdır.

Şirketin operasyonel faaliyetlerinden elde etmiş olduğu nakit değer ve bunun yanı sıra finansal faaliyetleri de değerlendirmeye alınmalıdır. Nakit akış çizelgesi doğru analiz edildikten sonra şirketin temel göstergelerine geçilebilir.

Oran analizi adı verilen bu evrede şirketin risk düzeyi test edilir. Özsermaye karlılığı, likidite oranları, güncel karlılık durumu tek tek gözden geçirilmelidir. Son olarak hisse sahibinin odaklanması gereken bir diğer önemli konu makroekonomik etkilerdir.

Bu başlık kapsamında enflasyon oranları, faiz oranları ve döviz kuru gibi dış etkenler artık değerlendirmededir. Şirketin performansını doğrudan etkileyecek makroekonomik etkilere dikkat etmek doğru bir gözlemle sağlam bir değerlendirme yapmak gerekir.

Yatırımcının uzun vadede sağlıklı bir vizyon geliştirebilmesi için temel analiz süreci çok önemlidir. Hisseyi olması gereken değerinde alınıp alınmadığı ancak temel analiz ile mümkün olabilir.

Teknik Analiz Yöntemleri İle Hisse Senedi Seçimi

Teknik analiz yöntemleri hisse senedi seçilirken şirketin geçmişine bakılarak çıkarımda bulunulmalıdır.

Genellikle hissedarların kullanmış oldukları temel analiz sürecinden farklı olarak şirketin iç yapısına odaklanma fikri uzaklaşır. Fiyat hareketliliğinden ve uygulanan işlemin hacminden yola çıkarak hisse senedi seçimi burada önemlidir.

Teknik analiz yöntemleri seçilirken analiz araçlarına yönelmek faydalı olacaktır. Fiyatın hangi aralıklarda alıcı tarafından talep gördüğünü öğrenebilmek için trend çizgisi veya direnç seviyesi teknik analiz aracı kullanılır.

Alım satım sinyallerini net şekilde görebilmeyi sağlayacak göstergelerde burada işe yarayacaktır. Belirli noktalarda hacimli olarak gerçekleşen yükselişlerin fiyat hareketliliğini ve ne kadar güçlü bir aşamada olduğunu fark edebilmek için hacim analizi yapılması da önemlidir.

Kısa vadede yön hareketliliğini daha net anlayabilmeyi sağlayan mum grafiklerde oldukça işe yarar. Teknik analiz sürecinde önemli olan aslında uzun vadeden daha çok kısa vadeli yatırımcının odaklanması gereken bir süreci barındırıyor.

Ancak karar verirken teknik analiz araçları daha yoğun şekilde kullanabiliyor. Temel analiz ile birlikte kullanıldığında daha net ve güvenilir sonuçlar verdiğine inanılan teknik analiz süreci hisse senedi seçiminin en büyük ve önemli fonksiyonel elemanı olarak da görülmektedir.

Sektör Analizi Hisse Senedi Seçimini Nasıl Etkiler?

Sektör analizi yaparken hisse senedi seçimi aşamasında şirketin hangi faaliyetlerine yönelmek daha faydalı olacaktır?

Tam da bu konuda yatırımcı kötü durumda olan şirketlerden uzak durmalı ve zarara girmeyi önlemelidir. Şirketin pozisyonu ne kadar güçlü olursa faaliyet alanındaki sektörün durumu da yatırımcıyı bir o kadar faydalı bir sürece ulaştırır.

Sektör analizi ile hisse senedi seçimi yapıldığında aslında şirketin çöküşte mi yoksa yükselişte mi olduğunu daha net anlayabilmek mümkün olacaktır. Seçilecek şirketin yeni teknolojilere açık olup olmadığını ve rekabet seviyesini öğrenmek daha kolay hale gelir.

Şirketin kar payı, rekabet seviyesi ve sektördeki yerini net olarak anladıktan sonra ancak kar elde etme aşamasına geçilebilir.

Bu anlamda sektör analizini doğru zamanda ve doğru tekniklerle gerçekleştirmek faydalı olacaktır. İnşaat, otomotiv gibi farklı sektörlerdeki döngüsellik burada doğru sonuca ulaşmayı zorlaştırıyor.

Ekonomik büyümelerden etkilenen bu tarz sektörler kriz dönemlerinde daha rahat ayakta kalabiliyor. Bunu fark edebilmenin tek yolu sektör analizi yapabilmektir. Yasal düzenlemelere de dikkat etmek gerekir.

Bu konuyu daha açık bir şekilde yorumlamak istediğimizde sağlık ya da finans gibi farklı sektörlerde regülasyon olma riski oldukça büyüktür. Bunu da ancak sektör analizi yöntemi ile anlayabilmek mümkün olacaktır.

Hisse Senedi Seçimi Yaparken Dikkat Edilmesi Gereken Riskler

Hisse senedi seçimi yaparken riskler

Hisse senedi seçimi yapılırken dikkat edilmesi gereken bazı riskler bulunur. Her yatırım her zaman doğru değildir.

Bazı durumlarda yatırımlar büyük risk içerebilir. Fakat doğru bir strateji ile sürece yaklaştığımızda tüm olumsuzluklar yerine olumlu paslaşmalara bırakabilir. Bunun için risk türlerine hakim olmak gerekir.

Genel ekonomik duruma baktığımızda faiz artışları ya da kriz dönemlerinde dış faktörlerden kaynaklanan bazı riskler ortaya çıkabilir. Bu durum piyasa riskinin işaretidir. Hisse senedi seçimi yapılırken bu tarz risklere dikkat etmek gerekir.

Bir başka önemli risk şirkette oluşabilecek risktir. Yönetimsel bir değişiklik yaşanabilir beklenmedik bir anda zarar açığa çıkabilir veya medyada farklı skandallar açığa çıkabilir.

Şirketin içi veya dıştan kaynaklanan faktörlerden dolayı riske girmesi de olası bir durumdur. Bir başka risk durumu volatilite riskidir. Hisse senedi yatırımcısının buna dikkat etmesi gerekir.

Fiyatlar kısa süreli aşırı şekilde dalgalandığında kardan çok zarar oluşabilir. Alım veya satım sürecinde taraf bulunamama yani likidite riski de bir başka sebep olarak öne çıkıyor.

Tüm bunların ötesinde psikolojik olarak gerçekleştirilen satışlarda belirgin zararlara yol açabilir. Hissedar sürü psikolojisine kapılabilir panik satışlarından kaynaklı olarak davranışlarında değişiklik görülür. Bu durumda yine eldeki portföyün zarara uğramasına sebep olabilir.

Bu tarz riskleri önleyebilmek için portföy çeşitlendirmesi yöntemine başvurulabilir. Aniden duygusal kararlar vermekten çekinmek gerekir. Stop loss emirleri ile zararı tam da beklenen anda durdurarak oluşabilecek zararın önüne geçilebilir.

Uzun Vadeli Yatırım İçin Hisse Senedi Seçimi Nasıl Yapılır?

Uzun vadeli yatırımcının hisse senedi seçimi aşamasında mantıklı ve profesyonel bir adım yapması beklenir.

Bugün ve anında kar mantığıyla sürece yaklaşmamalı uzun yıllar yatırımını tutacak şekilde profesyonellikte olmalıdır. Sağlam temelli bir şirkete yatırım yapmak seçim sürecini bir süre sonra daha da alternatifli hale getirecektir.

İstikrar burada önemlidir. Kar artışını kolaylaştırabilmek için borçsuz büyümeyi tetikleyecek göstergelere odaklanmak gerekir.

Sektördeki lider veya lider adayı olabilecek firmalara daha çok yönelmek fayda sağlayacaktır. Hisse senedi seçme yapılırken kısa vadeli dalgalanmalara odaklanmak zararı arttırabilir.

En az 5 yıllık bir vizyon oluşturarak stratejik bir bekleme aşamasına geçmelidir. Uzun vadeli yatırım planı bulunan bir hissedarın bu süreçte hisse senedi seçimi yaparken anlık kazançlara odaklanmaması gerekir.

Krizleri fırsata çevirme mantığı ile psikolojik hareketten kaynaklı uzun vadeli yatırımın ölü yatırım hale gelebilmesine sebep olabilir. 

Bunu önleyebilmek için birikimleri büyütebilmenin en etkili yolu olarak görülen uzun vadeli yatırıma yönelmek gerekiyor.

Bunun için de her hissedarın daha çok sabırlı olması ve stratejik olarak sürece yaklaşarak anlık kazanç mantığından uzaklaşarak uzun vadede getiri sağlatacak hisselere yönelmesi gerekiyor.

Büyüme Potansiyeli Yüksek Şirketlerde Hisse Senedi Seçimi

Büyüme potansiyeli vadeden şirketler hisse senedi seçimi yaparken yüksek risk algısını ortadan kaldırmaya özen göstermelidir. Büyüme potansiyeli vadeden şirket seçimi doğru tekniklerle yapıldığında ancak yüksek getiri elde edilebilir. 

Büyüme potansiyeli yüksek şirketler genellikle pazar alanında hareketli ve her an yeni pazarlara atılım sağlamaya açıktır. Teknolojik gelişmeleri ve en yeni trendleri yakın takip eder. Şirketin yıllık gelir artışı oldukça hızlıdır. Fakat karlılık oranında temeller daha sağlam olmayabilir.

Büyüme potansiyeli yüksek şirketlerin arge çalışmalarına olan ilgisi oldukça fazladır. İnovasyon odaklı bir yaklaşımla hizmetini açığa çıkarırken bu yönde yatırımını geliştirir. Fakat şunu unutmamak gerekir; büyük getiri sunan hisselerin piyasada oynaklığı daha fazladır.

Çoğu şirketin temettü ödemediği de bilinir. Bu durumda yatırımcı kazancını yalnızca hisse senedi fiyatı artışına odaklar. Yüksek hisse getiri sunan bu tarz şirketler de risk büyük olsa da gün sonunda sunduğu kazanç oldukça karlı olacaktır.

Temettü Verimi Ve Hisse Senedi Seçimi İlişkisi

Temettü verimi (kar payı) şirketlerin yatırımcıya sağlamış olduğu paya denir. Uzun vadeli yatırımcılar bu sayede önemli bir gelir elde edebilir. Temettü verimi ile hisse senedi seçimi arasında doğrudan bir bağ bulunur.

Temettü verimi ile hisse fiyatında doğrusal bir orantı söz konusudur. Temettü hisseleri genelde olgunlaşmış firmaların eseridir.

Kendini kanıtlamış ve istikrarlı firmaların varlığı hissedilir.Temettü hisseleri zamanla kişiye ek gelir imkanı sunar. Bu sayede yatırımcının toplanda elde edeceği getiri de aynı oranda artar.

Temettü hissesi sahibi firma nakit akışı üretir ve sürdürülebilir piyasalarda yüksek kar elde eder.Yatırımcını şunu unutmaması gerekir; her temettü oranı istenen ölçüde güven sunmaz.

Temettünün sürdürülebilir olmasına dikkat etmelidir. Bu durumda genellikle temettü ödeme oranına dikkat edilmelidir. 

Ardından şirketin kar durumu incelenmeli ve geçmiş temettü ödemeleri detaylı olarak incelenmelidir.

Piyasa Koşulları Değiştiğinde Hisse Senedi Seçimi Stratejileri

Hisse senedi seçimi stratejileri

Piyasa koşullarında değişkenlik başladığında hisse senedi seçimi de kritik hale gelir. Tam da bu noktada ekonomik koşulları lehe olacak şekilde çevirmek gerekir. Piyasa şartlarına ayak uydurmak burada en önemli kriterdir.

Ekonomik koşullar değişikliğe uğradığında stratejilerin yenilenmesi şarttır. Olası bir zararın önüne geçebilmek ve portföyü genişletebilmek için bu önemlidir. Faizler yükselişe geçtiği anlarda büyüme hisselerinde belirgin bir baskı başlar ve burada temettü hisseleri öne çıkar.

Enflasyonda ciddi oranda artış başladığı anda enerji ve maden gibi reel şirketlerin varlıklarına yönelmek faydalı olacaktır. Ekonomik kriz anlarında “defansif” adı verilen sektörel hisseler öne çıkar. Yatırımcının tam da bu noktada ilaç, gıda gibi defansif sektör hisselerini tercih etmesi gerekir.

Ekonomik toparlanma sürecine girildiyse stratejinin yönü de değişmelidir. Döngüsel olarak sektöre giriş yapan otomotiv, sanayi sektörüne ait olan hisseler büyüme potansiyeli yüksek olan hisselerdir.

Kriz dönemlerinde piyasada oluşan sinyallere odaklanmak ve portföy yönetimini doğru şekilde sağlamak gerekir.

Bir yatırımcı piyasa koşulları değiştiği anda hisse seçimi yaparken şunlara dikkatle yaklaşmalıdır:

  • Faizler yüksek mi yoksa düşük mü?
  • Kriz döneminde en popüler hisseler neler?
  • Enflasyon artışa geçtiği anda hangi şirketler öne çıkıyor?
  • Ekonomik toparlanma döneminde hisselerin rolü nedir?

Yeni Başlayanlar İçin Hisse Senedi Seçimi İpuçları

Sektöre ilk kez giriş yapacak bir yatırımcı hisse senedi seçiminde zorluk yaşayabilir. Bu durumu ortadan kaldırabilmek için bazı temel kurallara dikkat etmek gerekir.

Yeni başlayan yatırımcılara tavsiye niteliğinde ipuçlarına birazda göz atalım. Yeni yatırımcı için hisse senedi seçimi oldukça zordur. Bu sebeple başlangıçta basit olanlara yönelmek gerekir.

Yeni yatırımcının önce tanıdığı sektörlerden alım yapması önerilir. Bilinmeyen yabancı alanlardan uzak durması tavsiye edilir. Süreci karmaşık hale getirmemeye dikkat etmelidir.

Al-sat dengesini kuramayan her yeni yatırımcı sonunda hüsrana uğrayabilir. Günlük kazanç sunacak hisselerden ziyade uzun vadede kazanç vadeden hisselere yönelmelidir. En az 1 yıllık yatırım odaklı bir seçim yapılabilir. 

Hisse senedi seçimi yapacak yatırımcı için en sağlıklı olan sürecin en başındayken portföy çeşitlendirmesi yöntemini kullanmaktır. Bütün kazancı tek hisseye yatırmak doğru bir hamle değildir.

En az 4 farklı sektöre dağıtım yapılması önerilir. Kişisel olarak süreci sağlıklı geçirmeyi sağlatacak bir analiz yapılmalıdır.

Hiç bir yatırımcının körü körüne bir hisseye bağlı kalarak hareket etmemesi önerilir. Temel bilgiler detaylıca öğrenilmeli ve bu yönde karar verilmelidir. Belki de yatırımcı için en önemli madde psikolojik karar aşamasıdır.

Duygularına yenik düşen bir yatırımcı anlık kararlar vererek “fırsatı kaçırma” korkusu ile karar vermemelidir. Anlık panik anlarından uzak durarak her zaman planlı hareket etmelidir.

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN