Gelişmekte Olan Ülkelerde Fintech Gelişimi İçin Hangi Fırsatlar Mevcut?

Yeni bir kavram olan fintech kavramı finansal ile teknoloji kelimelerinden türetilmiş bir kavram olarak algılansa da uzun zamandır iki kavram birbirleri ile temas halindedir. Son yıllarda öne çıkan fintech, yeni kurulan fintech şirketlerinin ve bu şirketlerin ürünlerini kullanan tüketici ve işletmelerin sayısı her geçen artarak çoğalıyor. 

Fintech’te yer alan oyuncular, finansman, yatırım, birikim, para transferi, bütçeleme ve finansal planlama gibi finansal hizmetler alanında yer alan sektörlerin farklı bölümlerinde öne çıkıyor. Günümüz fintech’leri alışılagelen alışkanlıklara meydan okuyarak finansal hizmetleri yeniden şekillendiriyor. 

Yeniliği benimseyen fintech oyuncuları, öne çıkardıkları kullanım kolaylığı ile ve uygun maliyet politikalarıyla müşteri hizmetlerinde finansal hizmet sektörünün ivmesini yukarı çekiyor. Gerek finansal hizmet sektöründe gerekse diğer sektörlerde yer alan işletmeler, teknolojik açıdan açıklarını kapatarak görevlerini yerine getiriyor. Bu ilave olarak farklı ülkelerdeki fintech oyuncuları, finansal hizmetlere erişim noktasında sosyal rolleri de gerçekleştiriyor. 

Fintech Gelişmekte Olan Ülkelerde Finansal Katılımı Nasıl Teşvik Edebilir?

fintech

Ülkelerin genç ve kalabalık nüfusu, internet ve akıllı telefonlara erişimi ile fintech sektörünün sürekli olarak gelişmesine ortam sağlıyor. Fintech’i ileri götüren itici güçler arasında e ticaret ve dijital bankacılık kullanımı da etkiliyor. Temassız ve online ödeme hacimlerindeki artışlar pandemi dönemde başlamış günümüze kadar sürekli olarak artış sağlamıştır.

Online olarak 700 milyon işlem gerçekleşirken, ilerleyen yıllarda bu oran yukarı doğru çıkmıştır. Fintech ile ilgili yapılan araştırmalarda fatura ödeme işlemleri ile para transferlerinin dijital kanallarda en çok kullanılan finansal hizmetler olduğu öne çıkmıştır. Bankların mobil ve internet bankacılığı kanallarının, banka dışı fintech uygulamalarından daha yaygın olarak kullanıldığı da öne çıkmaktadır.

En fazla kullanılan finansal hizmet para transferi olarak ortaya çıkıyor. Yatırım ürünlerinin gelişkin olmayan fintech kategorilerinde kullanımı düşük seviyededir. Gelecek dönemlerde fintech ürünlerinin artacağı belirtiliyor. 

Gelişen Piyasalarda Spesifik Fintech İhtiyaçları Ve Zorluklar Nelerdir?

Gelişen piyasalarda birçok yerel ve bölgesel mevzuatın yasa yapıcıları tarafından sektörü düzenlemek ve denetlemek için adımların atılması fintech ihtiyaçları açısından olumlu adım olarak görülüyor. Bu noktada PSD1 mevzuatının yayımlanması, birbirini takip eden mevzuat gelişmeleri fintech ihtiyaçları ve zorlukları açısından olumlu adımdır. Açık bankacılıkta Avrupa’da yürürlüğe giren PSD2 mevzuatı, öne çıkan zorlukların giderilmesi amaçlı sürdürülmüştür.  

Açık bankacılık, QR kodlu ödemeler, anlık ödeme sistemi birçok konuda yeni mevzuatlar çıkarılarak zorlukların giderilmesi ve fintech ihtiyaçlarının karşılanması amacı güdülmektedir. 

Öne çıkan mevzuatın tüketici davranışlarına yönelik ve kültüre kadar değişen birçok sebebi mevcuttur. Bu noktada bazı kategoriler tamamen dikkate alınmamış ya da potansiyelin altında kalmıştır. Yeni nesil bankalar, online olan kredi platformları, kredi kartı ile gerçekleşen alışveriş ve sigorta gibi alanlar bu kategorilerinden bazılarıdır.

Gelişmekte Olan Ülkelerde Fintech ‘in Desteklenmesinde Hükümet Girişimleri Nasıl Bir Rol Oynuyor?

Teknoloji kullanımı ile bankacılık işlemlerini dijitale taşıyan yeni nesil bankalar, finansal hizmetlerde kolaylığı öne çıkaran oyunculardır. Bu oyuncular, mevcut sistemde yer alan geleneksel bankalar gibi fiziki yönden şubelere sahip olmak yerine, internet ve mobil kanalları kullanarak kullanıcı deneyimini amaçlar.

Dünya genelinde, hızlı, düşük maliyetli ve kolay şekilde algılanabilen hizmetler olmaları nedeni ile, yüz yüze bankacılıktan ziyade dijital bankacılığı tercih ediyor. Avrupa ülkelerinde banka şubeleri her geçen gün azalmaya devam ediyor. Yenilikçi teknolojileri tercih eden yeni nesil dijital bankalar, gelişmekte olan ülkelerin pazarlarda finansal hizmetler sektörüne giriş yapmaları gerekir.

Bu noktada hükümet açısından girişimlerin de gerçekleştirilmiş olması gerekir. Sektörde yer alan oyuncular büyük kullanıcı kitlesine ulaşırken bunu yeterli olarak görmemektedir. Fintech gelişimlerinin desteklenmesi noktasına hükümetlerin gelişimi sağlayacak yönetmelikleri yayınlayarak gerekli düzenlemeleri hayata geçirmeleri yerinde olacaktır.

Bu alanda yirmiden fazla gelişmiş ülke faaliyet göstermektedir. Avrupa ülkelerinde 2020 yılı itibari ile toplamda 40 milyon kullanıcıya ulaşmış oldu. Yeni nesil dijital banklarına vizyon noktasında benzerlikleri bulunsa da pazardaki öne çıkan fırsatlar ve tabi olunan mevzuatlar sonucu öne çıkan stratejiler birbirinden farklıdır.

Dünya genelinde örneklerine bakıldığında, yeni nesil bankalar, lisanssız ya da lisanslı olarak hizmet vermektedir. Fintech sektöründe yer alan yeni nesil oyuncular, daha ziyade pazardaki ihtiyaçları ön önünde bulundurarak ya da birkaç temel ürünü öne sürerek yeni ürünlere giriş yapıyor. Kullanıcı talebinin artması yeni ürün geliştirmede aranan şarttır. 

Kategoride yer alan potansiyeller sektördeki yatırımlar ve değerlendirmeler ile daha belirgin bir hale geliyor. Monzo, Nubank, Klarna ve Revolut gibi fintech oyuncuları ulaşmış oldukları başarılar ile dünya çapında en popüler fintech’ler arasında yer alıyor. Dijital bankacılık her ülke açısından yaygın olarak kullanılıyor.

Fakat, bunlar geleneksel hizmet sunan bankaların dijital kanalları veya şubesiz bankacılık birimleridir. Global örneklere benzer ürün ve hizmet sunan, gelecekte iş modellerini yeni nesil bankacılığa doğru yönelten yere oyuncular günümüzde oldukça fazladır. Hükümetler tarafından güncellenen mevzuat ve ortaya çıkan yatırım iştahı, sektörde yer alan birçok oyuncuyu bu alana çekiyor. Bu durum yeni dönemin başlamasına davet çıkarıyor. 

Gelişen Ekonomilerde Sınır Ötesi Fintech İşbirliği Fırsatları Var Mı?

Modern yaşamın her alanını şekillendirmeye devam eden dijital teknoloji, finans kurumları, merkez bankası dijital para birimleri, hükümetler ve işletmeler için odak noktası haline geldi. Fintech ve dijital finans birimi, finans ekosistemindeki bankaların yanı sıra müşteri ve halka olan etkisini analiz ettiğinde ortaya, ödemelerin basit bir şekilde gerçekleştiği, sınır ötesi ticaret için maliyetlerin önemli oranda azaldığı, finansal anlamda çözümlere ulaşmayan nüfusa, finansal hizmetlerin sunulması amaçlandığı üzerinde durduğu öne çıkıyor. 

Gelişmekte Olan Ülkelerde Fintech Etkisine İlişkin Bazı Başarı Öyküleri Nelerdir?

Fintech

Kendini iyileştirmeye odaklanan fintech’ler, bu kapsamda öne çıkan dikkat çekilecek noktalar şu şekilde sıralanabilir. Fintech, finansal hizmetleri çeşitli yönlerinde kişiselleştirme yapılması, güvenlik, erişebilirlik durumu, uygunluk gibi maddeler sıralanabilir.  Teknoloji ile, veri paylaşımı, yapay zekâ odaklı işlemlerin entegrasyonu, finansal ekosistemlerin değişimini yönlendirme ve birey ile işletmelerin finansal durumları ile etkileşim biçimlerinin şekillenmesi gerçekleşiyor.

Merak uyandıracak, finansal yönden bilgi birikimine etki edecek ve bilgi birikimini harekete geçirecek olan fintech içgörülerine göz atalım. Her ölçekte yer alan şirketlere işlem yapan tüketicilerin dijital ayak izlerini sağlayabilecek yerel davranışsal biyometri modülünü getirmek için Dock firması Feedzai ile ortaklık kurdu.

Avrupa’ da önce çıkan başka bir ortaklık ise Backbase topluluk bankaları ile kredi birliklerin yer aldığı bankacılık uygulamalarından gerçek zamanlı kredi puanına erişim sağlamak amacı ile Savvy Money ile aynı masada buluşmuş oldu. Yüz milyondan fazla Avrupa kullanıcısına ulaşan Klarna platformu, kıta genelinde ikinci çeyrekte yüzde 14 oranında büyüme sağladı. 

Milyonlardan bahsedilirken, Solana Labs tarafından oluşturulmuş olan eşler arası ödeme protokolü Salona Pay, Shopify onaylı uygulama entegrasyonunu birçok işletmenin kullanımına açmış oldu. Dijital önceliğini öne sunan MasterCard, BAE merkezli Qashio şirketi ile kurumsal kredi kartlarını piyasaya sürmek amacı ile buluşmuş oldu. Bu sayede bölge genelinde işletmeler açısından sanal ihraç yeteneklerine imkân sağlanmış oldu. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN