Hükümet Düzenlemeleri Fintech Büyümesini Destekliyor Mu, Yoksa Engelliyor Mu?
Tüm finansal hizmet sunan kurumlar gibi Fintech şirketleri de birtakım düzenlemelere tabi tutulmuştur. Düzenlemeler olmasaydı Fintech uygulamaları sağlıklı bir şekilde geliştirilemez ve uygulanamazdı. Ticari faaliyet gösteren tüm kurumların amacı büyüme göstermektir. Fintech’lerin de büyüyebilmek için düzenlemelere uyum göstermesi çok önemlidir.
Düzenlemeler kapsamlı ve ciddi şekilde uygulandığında gelecekte gerçekleşecek muhtemel bir büyümeden söz etme şansımız da o kadar yüksek olur. Fakat bu durum bazı zorlukları da beraberinde getiriyor. Fintech şirketleri dünya genelinde adeta bir patlama yaşıyor demek hiçte yanlış olmaz.
Bu ciddi büyümeleri sonucunda hükümetlerin giderek artan düzenlemeleri ise bir takım zorluklar meydana getiriyor. Düzenlemeler, ani gerçekleşebilecek olan ekonomik şok dalgalarından ve tüketiciyi yaşanabilecek risklerden korumak için hükümetler tarafından sürekli genişletilmeye devam ediyor.
Düzenlemeler genişledikçe Fintech’in büyümesinin önüne engeller çıkarabilme olasılığını doğuruyor. Fintech şirketlerinin üst düzey yöneticileri işlerine engel olabilecek düzenlemelerin hayata geçirilme endişesi taşıdıklarını belirtiyorlar. Katı Fintech düzenlemelerinin uygulandığı ülkelerdeki Fintech yatırımlarının, düzenlemelerin katı olmadığı ülkelere yönelme olasılığı da vardır.
Fintech yatırımları böylece düzenleme risklerinden korunmayı amaçlıyorlar. Ancak insanların varlıkları ve en hassas verileri Fintech’lere emanet edildiğini aklımızdan çıkarmamamız gerekir. Bu sebepten bu tarz düzenlemeler bir zorunluluktur. Ancak devlet düzenlemeleri çok katı şekilde uygulandığında Fintech yatırımlarını durdurabilir ve mevcut Fintech şirketlerinin büyümesini de yavaşlatabilir.
Fintech Gelişiminde Devlet Düzenlemelerinin Rolü Nedir?
Devletler suçtan ve suçlulardan finansal kurumları ve müşterilerini koruyabilmek için bazı düzenlemeleri hayata geçirir. Ortaya çıkabilecek olan yeni suç yöntemlerine ve yeni olası risklere karşı bu güncellemeler sürekli değişiklik gösterebilirler. Fintech’ler çok sayıda kişinin özel verilerini işledikleri için büyük finansal kurumla ile aynı derece kontrollere ve denetlemelere maruz kalır.
Fintech gelişiminde ise devlet düzenlemeleri bazı önemli roller üstlenir. Yapılan düzenlemeler ile Fintech şirketleri, ayrımcılık yapılmadan aynı zorluklara ve gereksinimlere tabi tutulduklarından rekabet ortamını daha adil bir duruma getirir. Yapılan ciddi düzenlemelerle güven tesisi sağlanır. Finansal işler yapan kurumlar için güven en önemli basamaktır.
Devlet düzenlemeleri ise bu güveni sağlayacak yegane faktördür. Böylece daha fazla iş yapabilme imkanı doğar. Devlet düzenlemelerine karşı gösterilecek uyumluluk Fintech’lerin büyümelerine de katkı sunar. Böylece yeni ürün ve hizmetler daha hızlı sunulur ve sunulan hizmetlerin müşteriler tarafından daha hızlı kabul görmesi sağlanır.
Tam bankacılık lisansına geçmek gibi çok büyük bir avantajı yakalama şansını da Fintech’ler elde etmiş olurlar. Aynı zamanda tüm bu avantajlar ile yeni ülkelere açılma, yatırım yapma ve faaliyet gösterme gibi konularda da devlet düzenlemeleri etkin rol oynar.
Düzenleyici Korumalı Alanlar Fintech Yeniliklerine Nasıl Yardımcı Olur Veya Engellenir?
Düzenleyici korumalı alanlar Fintech’lerin yenilikçi ürün ve hizmetlerini iyi tanımlanmış bir ortamda ve doğru sürede denemelerini sağlar. Düzenleyici korumalı alanlar, finansal güvence sağlarlar ve olası başarısızlıklar ile sonuçlanabilecek girişimleri denetim altında tutabilmek için gerekli önlemlerin alınmasını temin ederler.
Denemeler başarılı olduğunda ise korumalı alanlardan çıkılır fakat daha sonrasında da yasal mevzuata ve gerekli düzenlemelere istisnasız uyuması gereklidir. Fintech’lerde yeniliğin teşvik edilmesi noktasında düzenleyici korumalı alanlar önemli bir rol üstlenirler. Denemeler ve testler için düzenleyici korumalı alanlar, mevzuata uyumluluk konusunda Fintech kurumlarının riskli fikirlerinin ve girişimlerinin olası tehlikelerini minimuma indirerek şekilde denemelerine olanak tanır.
Geleneksel düzenlemelere tabi tutulduklarında Fintech yenilikleri açısından sorunlar oluşturabilecekken, düzenleyici ve korumalı alanlar yeni iş modellerini ve hizmet çalışmalarını destekler. Aynı zamanda düzenleyici korumalı alanlar işbirliği ve rekabet konularında da oldukça teşvik edici özellikler taşır. Finansal yenilikler alanında küresel çapta da inovasyonu destekler.
Düzenleyici korumalı alanlar Fintech yenilikleri konusunda bazı engellemelere de sebep olabilirler. Bunların en başında ise düzenlemelere uymak için ciddi miktarlarda kaynağın var olması ya da kaynağın borç yoluyla edinilmesi gerekir. Bu durum ise Fintech şirketleri için oldukça engelleyici olabilir. Ayrıca katılımcı olmayanlar ve katılımcılar arasında bir takım eşitsizliklere neden olabilecek hamlelerin yapılmasına yol açabilir. Diğer bir engelleyici durum ise tüketicilere karşı bazı potansiyel riskler oluşabilme olasılığıdır.
Fintech Şirketlerinin Karşılaştığı Temel Düzenleyici Zorluklar Nelerdir?
Fintech şirketlerinin karşılaştıkları temel düzenleyici zorlukların başında karmaşık düzenleyici unsurlar gelir. Fintech’lerin faaliyet alanları bankacılık ve finansal kuruluşlar olduğunda çok ciddi düzenlemelere tabi tutulurlar. Fintech şirketleri yeni ürünlerini ve hizmetleri piyasaya sürmeden önce bu ciddi düzenleyici unsurlara uyum sağlayarak onaylanmaları gereklidir.
Her şey yolunda gitmez ise Fintech şirketleri çok ağır mali yaptırımlara maruz kalabilir, yasal zorluklar ve prosedürler ile boğuşmak zorunda kalabilir, aynı zamanda bu durum piyasada itibar zedelenmesine ve güven kayıplarına da sebebiyet verebilir.
Coğrafi kısıtlamalara karşı uyum ise Fintech şirketlerinin temel düzenleyici zorluklarından biridir. Çok fazla düzenleme alanlarında iş yapan Fintech şirketleri için bu alanlarda farklı şekilde karşılarına çıkabilecek düzenlemelere karşı uyum konusunda zorluklar yaşayabilirler. Yine bölgelere ve ülkelere göre değişiklik gösteren yasal gereklilikler de maliyetli ve zorlayıcı olabilirler.
Farklı Ülkeler Fintech Düzenlemesine Nasıl Yaklaşıyor?
Fintech düzenlemeleri için uygulanan tek bir yasal düzenleme ve kanun yoktur. Her ülkeye ve bölgeye göre değişen düzenleme ve yasalar söz konusudur. Fintech konusunda, bazı ülkelerdeki düzenlemelerden örnekler vereceğim:
ABD
FinCen, OCC, FDIC, FINRA, SEC, FTC, BSA ve AML gibi kuruluşlar tarafından denetlenirler. Bu kurumların hepsi de Fintech’lerin düzenlenmesinde ve denetlenmesinde çok önemli görevler üstlenir.
Avrupa
Yeni ödemeler hizmet direktörlüğü, veri koruma yönetmeliği ve GDPR kurumlarca denetimler ve düzenlemeler gerçekleştirilir.
İngiltere
Ödeme sistemi düzenleme, mali davranış otoritesi ve ihtiyatlı düzenleme kurumları Fintech’lerin düzenleme ve denetleme görevlerini yürütürler.
Bahsettiğim düzenleyici ve denetleyici kuruluşlar Fintech’lerin varlıklarını sürdürebilmeleri için oldukça önemli görevler üstlenirler. Böylece Fintech’lerde şeffaflık ve başarı oranları artarken, tüketiciler açısından değerlendirildiğinde ise aldatıcı ve art niyetli durumlara karşı korunmaya yardımcı olur.
Tüketicinin Korunması ile Düzenlemelerde Fintech İnovasyonu Arasındaki Denge Nedir?
Tüketiciler açısından faydalı, kapsayıcı, inovatif ve riskleri azaltma açısında denge sağlanması oldukça önemli. Fintech şirketleri için düzenleyiciler pasif, aktif ve kısıtlayıcı yaklaşımları benimseyerek stratejilerini oluştururlar. Dünya çapında ki ajanslar ise canlı deneyimler sunan, sanal alanların kullanılması yolunu tercih ederler.
Böylece Fintech şirketleri için denetlemeler ve düzenlemeler hayata geçirilirken tüketici istikrarı, veri gizliliği ve korunması gibi hususlar güvence altına alınır. Böylece Fintech inovasyonu ve düzenlemeler arasındaki denge sağlanmaya çalışılır.
Verimliliğin artmasına katkı sunan Fintech şirketleri, deneyimlerine yer kazandırmak için ihtiyaçlarının dengelenmesi gereklidir. Her ülkede ya da bölgede doğru dengeyi sağlamak mümkün olmayabilir. Ancak küresel çapta Fintech düzenlemeleri sorunlu ülkelerde hayata geçirilebilir.
Finansal istikrar, inovasyon ve tüketicilerin korunması için ulaşılmak istenen hedeflerin dengelenmesi için yeni düzenleyici tedbirlerin alınmasından çekinilmemelidir. Ayrıca yeni iş modellerini ve inovasyonu desteklemek ve tüketici dostu faaliyetleri hayata geçirmek arasında denge sağlanarak gelecekte gerçekleşecek düzenlemelere yönelik alt yapılar oluşturulmalı.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN