İş Dünyasını Hangi Teknolojik Trendler Şekillendiriyor?
Çalışanların üzerinde çalıştıkları işler, çalıştıkları alanlar, çalıştıkları yerler ve iş yapış tarzları her geçen gün yeni değişikliklere uğruyor. Beraber bir zaman yolculuğuna çıkacak olursak eğer bundan 25-30 yıl öncesine kadar neredeyse tüm çalışanlar kağıt kalem gibi klasik malzemeler eşliğinde çalışırken artık günümüzde çeşitli bilgisayarlar, yazılım ve donanımlar, tabletler ve cep telefonlarından işlerini sonuca ulaştırıyorlar.
Günümüzde yaşananın hızla değişen teknoloji çağı olduğunu düşünürsek birçok teknolojik trende iş dünyasını ve iş yapış tarzını şekillendiriyor. İş dünyasını hangi teknolojik trendlerin şekillendiğini sizler için bu yazımda ele alıyorum.
Hangi Yüksek Teknolojiler İş Trendlerine Öncülük Ediyor?
Çağımızda gün geçtikçe popülerliğini arttıran ve iş yerlerinde, iş yapış tarzlarında devrim niteliğinde teknolojik trendler ortaya çıktığına hep beraber şahitlik ediyoruz. İleri teknolojinin eseri olan bu trendler çoğu zaman maliyetleri düşürürken verimliliği de arttırıyor. İş trendlerine öncülük eden yüksek teknolojilerini sizler için sıralıyorum:
Büyük Veri
Şirketler pazarlama stratejilerini oluşturacak olan yeni müşteri trendleri gibi bilgileri ‘‘Büyük Veri’’ çatısı altında değerlendirmeye başladılar bile. Bu işleri sağlıklı bir şekilde yürütebilmek için de ‘‘Veri Analisti’’ çalıştırıyorlar. Yapay Zekanın eşlik ettiği Büyük Veri ile veri grupları, ürünler arasında ilişkiler kurma, daha hızlı ve etkili çözümler bulma gibi konularda şirketlere oldukça yarar sağlamaktadır.
Bulut Teknolojisi
Bulut teknoloji şüphesiz ki şirketlerin çalışma alışkanlıkları kalıcı olarak değiştirdi. Bulut tabanlı olan teknolojiler oluşturduğu güvenlik ve sağladığı esneklik ile şirketlerin iş tendlerine öncülük ediyor. Bulut teknoloji hayati bir konu olan yedekleme ve kurtarma çözümleri ile şirketleri adeta geleceğe taşıyor.
Böylece şirketler ortak çalışma alanlarında daha rahat ediyor ve şirketler arası paylaşma kültürüne katkıda bulunuyor. Bahsettiğim bu teknoloji ile şirket çalışanları nerede olurlarsa olsunlar aynı anda aynı doküman üzerinde çalışabiliyor. Böylece zaman kazanımı açısından şirketlere avantaj sağlarken diğer yandan gerekli kontrollerin daha sağlıklı yürütülmesine de olanak sağlıyor.
Kablosuz Teknolojiler
Artık hepimiz kablosuz teknolojilere aşina olmuş durumdayız. Kablosuz teknoloji sayesinde çalışanlar istedikleri yerden internete bağlanarak işlerini yürütebiliyorlar.
Çalışanlar ister evlerinde, iş yerlerinde, ortak alanlarda ya da topluluk içinde diledikleri gibi online şekilde işlerini yürütebiliyorlar. Bu saydıklarım ise çalışanların üretkenliklerini arttırmada oldukça etkili oluyor. Kablosuz teknolojiler kişisel cihazlar üzerinden de kullanıldığı için birtakım iş birliklerini de kolaylaştırmış oluyor.
Sanal-Arttırılmış Gerçeklik
Sanal gerçeklik ve arttırılmış gerçeklik birbirleriyle ortaklaşa çalışabilen iki unsurdur. İş dünyasında ki önemini ele alırsak da beynin duygusal ve duyusal bölümlerine girme yetenekleri ile bu iki teknoloji oldukça önem arz eder.
Örneğin sanal gerçeklik bir kişinin dünyanın istediği bir yerinde bulunan bir topluluğa ulaşarak kendini gösterebilir eğitim ve çalışma gibi konularda çalışmalar yürütebilir. Arttırılmış gerçeklikte ise daha çok üretim ile ilgi olsan sektörlerde daha aktif kullanılabilir. Şirket talimatlarının iş yapılan alanlarda duyurulup uygulanmasını sağlayabilir. Bu iki teknolojinin teknolojik anlamda çığır açtığını bilmenizi isterim.
Video Tabanlı Teknolojiler
Videonun oldukça fazla alanda kullanımı yaygınlaşıyor ve gelişiyor. İş görüşmelerinde, toplantılarda, ofisler arası haberleşmede marka çalışmaları esnasında, reklamcılıkta gibi oldukça önemli alanlarda videoların kullandığını artık hepimiz biliyoruz. Yapılan çalışmalarda internet kullanımı %80’lik bir oranda video içeriklerinden meydana geliyor. İş dünyasında ise video ile yapılan eğitimler yüz yüze yapılan eğitimlerden artık daha fazla talep görüyor.
İşletmeler Hızlı Teknolojik Değişimler Karşısında Rekabetçiliğini Nasıl Korur?
İşletmelerin teknolojik değişimler karşısında rekabetçiliğini koruması; elde ettiği teknolojik düzeyi, yenilik üretme becerisi, teknoloji geliştirme yatırımları ve beşeri sermayesini nasıl değerlendirdiği ile yakından alakalıdır. Teknolojinin yanında ise bilgiye dayalı teknolojinin yaygın kullanımı, yeniden yapılanma süreçleri, bilgi işlem ve iletişim kanallarının doğru şekillenmesi ile de rekabette şirketler kendilerini ileriye taşıyabilirler. Günümüzde şirketlerin verimliliklerini arttırabilecek olan teknolojik kapasite oldukça önem kazanmış ve hayati bir konuma yükselmiştir.
Hızlı teknolojik değişimler ile birlikte işletmeler iş modelleri ve iş yapış yöntemlerinde çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalıyorlar. Makine öğrenimi kullanan büyük işletmelerde dahi teknoloji ile ilgili doğru dönüşümü yapamadıklarını zaman zaman görüyoruz. Şirketlerin yöneticileri hızlı teknolojik değişimler karşısında doğru yönetim stratejileri belirlemeli ve bu stratejileri süratle geliştirmeliler ve ‘‘Yeni fikirleri doğru şekilde nasıl test ederiz?’’ gibi soruların doğru cevaplarını bulmaya çalışmalıdırlar.
Modern İş Trendlerinde Dijital Dönüşüm Nasıl Bir Rol Oynuyor?
Bildiğiniz gibi dijital dönüşüm günümüzde şirketler için oldukça hayati bir süreci ifade ediyor. Artık şirketler verimliliklerini arttırabilmek, tasarruf sağlayabilmek, şirketleri büyütebilmek ve neredeyse tüm sistemlerini otomatik hale getirebilmek için dijital dönüşüme yatırım yapıyor. Modern iş trenlerinde dijital dönüşümün rolü oldukça önemlidir.
Dijital dönüşüm; artan verimlilik, gelişmiş veri toplama ve verileri yönetme, maliyet ve zaman tasarrufu gerçekleştirme, esneklik ve ölçülebilirlik, gelir artışı elde etme, en iyi müşteri deneyimini sunma ve müşteri memnuniyetini üst seviyeye taşıma gibi pek çok alanda oldukça etkilidir.
İşletmeler Müşteri Deneyimini Geliştirmek İçin Teknoloji Trendlerinden Yararlanabilir Mi?
İşletmelerde birçok alanda olduğu gibi son zamanlarda müşteri deneyimlerini geliştirmek için de teknolojik trendlerden yararlanıyorlar. Bunun içinde yapay zeka tabanlı araçlardan faydalanıyorlar. Böylece daha fazla kişiselleştirilmiş deneyim sunma ve etkileşimleri daha etkili hale getirme avantajları yakalıyorlar.
İşletmelerin müşteri deneyimi geliştirmek için yararlandığı bazı trendleri şöyle sıralayabilirim; yapay destekli pazarlamalar, ChatGPT ile müşteri etkileşimi, Whatsapp’ı satış ve pazarlama alanında kullanımı, diyalog eksenli etkileşimler, Whatsapp Business aracılığı ile müşteri yönetimi, otonom gerçekleştirilen müşteri hizmetleri, çok kanallı müşteri etkileşimi, oluşturulan hibrit takımlar, gelişmiş veri analitikleri, daha fazla kişiselleştirilşmiş etkileşimler.
Gelişen Teknoloji Trendlerine Uyum Sağlamadaki Temel Zorluklar
Gelişen teknoloji ile birlikte yaşanan dijital dönüşüm şirketler için bir zorunluluk haline geldi. İşletmeler bu süreç içerisinde neredeyse tüm iş modellerini dijital teknolojilere göre yeniden yapılandırmak durumundalar. İşletmeler manuel olarak gerçekleşen işlemleri otomatikleştirmek, verimliliği üst seviyelere taşımak, müşteri deneyiminde gelişim sağlamak ve yeni iş fırsatlarını kaçırmamak için değişen teknolojik trendlere uyum sağlamak durumundalar. Tabii ki bu uyum sağlama sürecinde de birtakım zorluklarla karşılaşıyorlar.
Dijital dönüşümü bir kez daha ifade edecek olursam eğer yalnızca geleneksel şirketlerde uygulama ve iş süreçlerinde yeni yazılımlar kullanmak ve teknolojik trendleri benimsemek değil bir işi oluşturan temelleri en yenilikçi yoludur. Teknolojik trendlere uyum sağlama sürecinde insanların verecekleri tepkileri, müşterilerle kurulan iletişimin nasıl etkileneceği, maliyetlere nasıl yansıyacağı, iş hedeflerinde gerçekleştireceği yansımaların nasıl olacağı gibi oldukça detaylı konular dikkate ele alınmalı.
Gelişen teknoloji trendlerine uyum sağlamadaki temel zorlukları ise sizler için şu şekilde sıralayabilir; eski sistemler, karmaşık yazılım ve donanım teknolojileri, risk almaktan imtina eden şirket yapısı, şirketin sahip olduğu teknoloji alt yapısının yetersiz olması, mevcut iş süreçlerinin yeniden düzenlenmesinde ortaya çıkabilecek sorunlar, değişimin yönetiminde ortaya çıkabilecek strateji eksikliği, teknoloji alanındaki uzman eksikliği, iş gücü için gerekli eğitimin ve dönüşümün riskleri, ortaya çıkan maliyetler, güvenlik ile ilgili duyulan endişeler.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,
Anıl UZUN